29 Mart 2012 Perşembe

Fişlenen Facebook mu?

Haberi görmemle, epeydir girdiğim kitap yazma tünelinden kafamı kaldırmam bir oldu.
“Başbakan’ın Facebook’taki hakaretleri şikayet ettiği” yazılmış.
Habertürk gazetesi haberi, iç sayfa 16’dan duyurmuş.
İçeriği dikkatlice okuyorum. Facebook hakaretlerine şikayeti, geçen sene Erdoğan’ın avukatları yapmış.
Konuyu mesele olarak ele alan ikinci irade ise: Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı. Harekete geçen, polis. Yakalananlar; 3 bin profil hesabı.
Gelinen noktada; bu kişiler hakkında içerikli bir hakaret suçlamasıyla soruşturma açılıyor. Kiminin profil hesabı kapanırken, kimi de uyarı alıyor.
Daha ilginci, uzun süre devam edecek soruşturma- dava konusu olduğu takdirde, mahpuslu günler öncelikli bir alternatif olacak.
Yani kocaman bir parmak uzanıyor ‘muhalif Facebookçulara’.. ‘Oraya gelirsem varya topunuz bitersiniz oğlum’ yasal kılıflarla söyleniyor.


Bunun psikolojide bir yeri olmalı diye düşünürken buluyorum. Yorganı açık kalanların, doğu rüzgarına maruz kaldığı, 'muhalif sendromu' bu.
Ve bu rüzgarın tahammül barometresini bozduğu apaçık. Hem de epey önce.
Çünkü; böyle bir uygulamayı nereye koyarsanız aslen yatırıp olgunlaştırılacak bir zemini yok. Sadece ‘fişleme’ zemini bulunur.
Önemli ve basit bir soru var.
Bu ülkenin; hakareti- köşesine, berisine çekinmeden koyan ve ismi zaman zaman değişen Akit’i- Vakit’i varsa; Facebook'un Muhalif Çocukları niye olamıyor?


HÜLYAAAAA

Bayılıyorum O’na. Her zaman bir yenilik, her daim bir zeka parıltısı var. Güzellik ikonu bile oldu.
Tenis maçında selülitli haberlerden usanıp, bacaklarına alacağı reklamı konuşturma atağı için yılın parlak fikri ödülü, Kristal Elma’dan, Hülya'ya gelmeli.
Ama olayın talep görmesi beni daha da heyecanlandırdı. Önümüzdeki günlerde caddelerde kollarına, yüzüne reklam alan ünlülere şaşırmayacağım!


SEÇMELİ-SİN-DİN

Nereden bakarsanız bakın, başlığın lastiği çekildiği yere kadar uzuyor. Tıpkı meclisin acayip diyalogları gibi.
4+4+4 teklifi tartışmalarının kabak tadı vermesi ayrı bir hal almışken, tartışmalarda sarfedilen garip konuşmaların yanı sıra; 'akıl- mantık var' diye başlayan konuşmalar hayretle dikkatimi çekti.
Aklın- mantığın olduğu yerde zaten gündeme gelmesi vakit ve enerji kaybı olacak meselelerden, çıkan kavgalara, dini açıdan bakınca; tekamül etmemişe, inşallah dedirtiyor, bu kavgalar.

1 yorum:

  1. Muhalif olursun "Ananı da al git!" derler. Atatürk'e edilen onca hakaret normal bir şey,RTE'a hakaret;çarpılırsın maazallah.

    YanıtlaSil