6 Ağustos 2012 Pazartesi

'Kafaların İçindeki İktidarsız Penis'



Ne ‘büyük penisi’ varmış kimi kafaların..
Halletmekle bitiremedi yıllardır, birbirini. Herşeyi böyle çözeceğine inanmışlar meğer.. Ama herşeyi..
Okurken gazete elimden düşecekti..
Muğla- Fethiye’de, nişanlısından ayrılmak isteyen bir genç kız- hem öz ailesi, hem de nişanlısının ailesi tarafından tuzağa düşürülüyor.
Öyle böyle bir tuzak değil bu..
Düşman olsa çekinir, düşünür, yapamaz.
Ama kafasıyla değil, başka yeriyle düşünenler yapabiliyor işte.
Kızın iradesi falan zaten onlar için mühim değil. Çünkü aldığı karara saygı duyulmadan- o hoca senin, bu hoca benim dolaştırıyorlar, önce garibi..
Sonunda istedikleri olmayınca; erkeğin- genç kıza tecavüzünü uygun bulup kapatıyorlar bir odaya..
Hem de öz ailesi alıyor, bu kararı..
Yeter ki; ‘sen bu işi hallet’.. deniyor damat adayına..
Yeter ki ayrılmasınlar ve o evlilik olsun..
Neye rağmen olduğu önemini çoktan yitirmiş..
Olsun işte.. Yeter ki olsun..
Plan için düğmeye basılıyor.
Ancak ‘uygulamada’ sonuç- beklendiği gibi olmuyor..
Genç kız, üç saat mücadele ettiği ‘tecavüz odasından’ yakayı kurtarmayı başarıp jandarmaya sığınıyor.
Sonrası tam bir rezalet..
Tüm aile- rezil rüsva tutuklanıyor.
Herkes merak ediyor, böyle bir aile büyük ceza alır mı?
Sanmam. Ama umarım..
Ama asıl soru..
Peki o kızın geleceği ne olacak?
Önce, Allah yardımcısı olsun. Öyle bir kırılma ki; keşke tüm geçmişini silip uzaklaşabilse oralardan.. İçindeki öfkeyi bırakabilse.. Ama bir daha oralarda olmasa.. Hiç dönmese doğduğu yerlere..
Keşke.. keşke.. keşke.. demeden once buradan Fatma Şahin’e sesleniyorum. Aylardır oradasınız, biliyorum göründüğünüzden daha duyarlısınız, hatta kimi zaman ağlamaklı oluyorsunuz, kadını koruyan yasaları uygulamayanlara bozulduğunuzu dile getiriyorsunuz.
Sizin kendinizi anlatabileceğiniz en güzel örnek.
Aile eliyle tecavüzü istenen, iradesinin üzerinden silindirle geçilen ve buna utanmadan zemin hazırlanan genç kızın geleceği, vebali bir gün yakanıza yapışmadan, siz bu kıza sahip çıkın..
‘Penisinden düşünenlerin’ eline bırakmayın..

*******

BABA VE KIZ

Bence bitmeyen hikaye...
Girişi, gelişmesi belli ama hiç sonu olmayan. Her kız evladın; ister babasıyla- ister ondan ayrı büyüsün aldığı koca bir şok vardır. Beklenmeyen.

En masum baba bile, ölümüyle şok eder..

Bir de hayatla kavgası hiç bitmeyen babalar vardır, hesabı da bitmez.. İçine kızını çeker.
Çember büyüdükçe; kız ya kendini garip bir hesabın, durumun içinde bulur- ya da hızla oradan kendisini çeker alır. Ama kız çocuğu bu; babasız büyüyenin- hep bir yanı mahsun kalır.
Ahu Yağtu ‘yu, Elif Şafak’ı en iyi anlayardanım o yüzden.. Anneannesiyle ve mücadeleci annesiyle büyüyenlerdenim..

Konu aynı ama kişiler başka bu kez.

Ahu ve Cem Yılmaz’ın bebekleri oldu.. Sevindiler, mutlu oldular derken; bir baba çıktı sahneye, susmayan.. Konuştukça konuşan..
İnci taneleri döktürür gibi ortaya saldı kendini, bütün ham düşüncelerini..
Arkasından babasıyla görüşmeyen bir kız çocuğunun hikayesi ortaya çıktı.. 9 yaşındaki Ahu Yağtu ‘babalık etmedin’ deyiverdi.
Ahu çok küçükken meğer evi terk etmiş, adam..
Şaşırıyorum elbet..
“Bir baba, kızının en mutlu gününü mahveder mi?” diye soruyorum anneanneme. Cevabı daha ilginç; “eder” diyor.
Sonra devamını getirerek; “böyle babaysa eder” diye..
Bana göre daha farklı; kız çocuğunun en mutlu ve en mutsuz anlarını yaratan tek adamdır baba..
En sevdiği adamdan daha üzer, daha sevindirir baba..



1 yorum:

  1. ilk defa tesadüf eseri giriyorum blog sayfanıza ve yazılarınız çok güzel.tebrik ederim.devamını dilerim

    YanıtlaSil