5 Mayıs 2011 Perşembe

SEVİŞME KARNESİ

Öpüşmek: 0
Dokunmak: 0
Fantezi:-100
Bir izleseydim: Zaten yok!
Sevişmek: Yorgan altına döndü!
Sonuç: En iyisi ’’çay demlemek’’ su ziyan olmasın…

***
Paris’in sevişen tiyatrolarından bahseden bir giriş ne havalı olurdu değil mi? Aynı zamanda Fransızlar kadar ‘sevişgen’ bir toplumun milliyetçiliğinin nerden-nasıl beslendiği konusunda değişik bir sentez de attırılabilirdi buraya. Mesela siyasete olduğu gibi; sevişmelere de milliyetçi bir yerden mi bakıyorlar bu aralar, yoksa ‘bütünleşilen’ anlarda artık ‘vatan-millet-Sakarya’ mı?

Fantezi mi yapıyorum?
Sanmıyorum. Ama BTK’nın ilginç fantezileri olduğunu biliyorum.
Bir filtreleme sistemi ortaya çıktı. Yani en açık tabiriyle ‘fişte bir el, ister çeker-ister çekmez.’ Keyfine kalmış.. Ya da her yeni gelenin ahlaki örgüsüne göre farklı uygulamalarla karşılaşacağız.
Örnekleri nerde var diye sorunca; Çin, Rusya ve İran gibi ülkelerde uygulanan değişik saçmalıklar aklıma geliyor. Hani şu zamanında tek mikrofonla AB’ye alternatif adres gösterilen seri kupon!

Biraz daha araştırınca; 22 Ağustos’tan sonra ‘hangi internet paketini istersiniz’ diye soracaklarını öğreniyorum.
Aile-Çocuk-Türkiye-Standart gibi seçenekler mevcutmuş. Ki ben- ‘dünya standardı var mı?’ diye sormak isteyenlerdenim...

‘Standart’ seçildiğinde bugün internette nereye giriyorsak aynen devam gibi; fakat BTK’nın belirlediği bir paketten internete ulaşacaksınız. Dolayısıyla her an bazı siteler gidebilir de- gelebilir de!. Artık ‘fişçi başının’ insafına kalmış!
Bu arada ’’devletimiz’’ bizi hiç uğraştırmadan porno ve erotik arasındaki farkı da net olarak belirlemiş.
Artık ulaşamadığım siteye DNS’lerim diyorsanız, ‘ikileyin’ cevabını alabilirsiniz. Çünkü artık DNS’ler de değiştirilemiyor.
Kontrol ve yetki tamamen BTK’nın insiyatifinde.

Uygulama haliyle, BTK’ya muazzam yetkiler verirken; aynı zamanda yeni bir rant kapısı da yaratıyor.
Yasağın yarattığı fırsatları değerlendiren yasakçılar ve rantın kapısından girenlerin, internet kapılarını tuttuğu yeni bir dönem başlıyor.
Yani devlet yine, vatandaşına değil- devlete hizmet etmeye devam ediyor. Böylece; devletin kendine hizmet eden damarının, kim gelirse gelsin kesilmeyeceği gözümüze bir kez daha sokuluyor.

Peki interneti sınırlayan kafayla- Özal’dan önce el telsizini yasaklayan kafa arasında fark var mı?
Yok çünkü; Türkiye’yi tartışmalar treninden indirmeyen bu kafa, ‘açmak’ değil, her zaman ‘kapatmak’ peşinde..
Vatandaşından korkan devlet, Özal’dan önce el telsizlerini yasaklamıştı. Özal yasağı kaldırarak bu korkuyu yıktı.
Şimdi ise AKP hükümetini de çeşitli bürokratik manevralarla uyutan bu kafa; ‘açmayalım’, ‘yapmayalım’, ‘yaptırmayalım’ ideolojisiyle yoluna devam ediyor ve internetin gücünü çok iyi bildiği için çeşmenin başına koltuk atıyor.
Ve belli ki; ‘devlet geleneği hiç sevişmiyor’…

5 yorum:

  1. devle kendi vatadaşlarının selmateni düşünmek zorun google trend diye birşey en fazla porno sitelerine giren milletlerdeniz ne olucak acaba birileri sapıkları engellemesi lazım çocuk pornosu bu kadar rahat heryerde dolaşırken...

    YanıtlaSil
  2. Sacmaligi yapan orumcek kafalilari muhatap alip ciddi tartismalara girmek yerine, Ti'ye alip, dalga gecmek en dogrusu bence de...
    Sevgili Bahar kalemine saglik...

    YanıtlaSil
  3. En çok en son cümleyi beğendim

    YanıtlaSil
  4. Gerçekten takdire şayan bir yazı, ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  5. Bir de şu var, gerçek hedef gerçekten pornografi ya da türevleri mi? Dediğiniz gibi paketlerin içeriği hiç ama hiç şeffaf değil, bu ülkedeki diğer her şey gibi. Peki, mesela ekşi sözlük'ün aile paketi dışında olma ihtimali yok mu? Ya da sol.org, ya da herhangi eleştirel bir site..

    Çocukları işin içine katmak, tamamen muallak bir hava yaratmak için. Onların "ahlak"ını her şey bozabilir, değişik bakışaçılarına göre. Her şey. Bunu kim belirleyecek? Kime göre, ne, erotik, pornografik ya da ahlak dışı?

    Çok kötü günler bizi bekliyor. Çok.

    YanıtlaSil